Gün geçtikçe online olarak geçirdiğimiz zaman dilimi önemli derecede artmakta. Her sabah kalkıp sosyal medya hesaplarımıza, e-postalarımıza, haberlere yatağımızdan çıkmadan bir gözatma eğilimindeyiz. İnternet kullanımının artık telefonlarımızdan daha hızlı ve pratik olduğu bir dönemde bilgisayarlarımızı açma zahmetine bile girmiyoruz çoğu zaman. Sabahları yatakta bir gözümüzü ovuştururken diğer gözümüzle de telefondan e-postalarımızı veya sosyal medya hesaplarımızı kontrol ediyoruz çoğumuz. Sizce bu bir alışkanlık mı yoksa istemsizce yapılan bir refleks mi? Sabahın köründe gelen bir e-posta ne kadar önemli olabilir veya 5-10 dakika sonra bakmak bize ne kaybettirebilir? Bağlantıda olduğun kişilerin ne fotoğraf veya hikaye attığı senin hayatına o güne güzel başlaman için ne katabilir? Aslında konumuzun bunlarla direkt olarak bir ilgisi olmasa bile dolaylı yoldan çok fazla ilgisi var.
Dijital Beden Dili ne anlama geliyor?
Vücut dilleri üzerine birçoğumuz az çok bilgiye sahibizdir. Bu bilgileri bir yerden okuyarak öğrenebileceğimiz gibi sosyal hayatımızda gözlemlerimize dayanarak da öğrenebiliriz. Örneğin yeni tanıştığımız biriyle el sıkıştığımızda elimizi nasıl tuttuğu, ne derece sıktığı, el sıkışırken yüzünde takındığı ifade bize tanıştığımız kişi hakkında birçok bilgi verir. Online olarak geçirdiğimiz zaman dilimlerinde de dijitalde de kendimizle ilgili birçok veri sunarız. Sosyal medya paylaşımlarımız ruh halimizin, o an ne hissettiğimizin yansımasıdır veya herhangi bir web sitesinde imleci rasgele sağa sola aşağı yukarı hareket ettirmemiz o web sitesi ile ne kadar ilgili olup olmadığımızı gösterir. Google’da anlık olarak yemek tarifleri sorgusu yapıp hemen ardından Nicola Tesla belgeseli diye bir arama yapmamız aslında o an kafamızın oldukça karışık veya canımızın gerçekten çok sıkıldığının bir göstergesidir. Dolayısıyla bu hareketlerimiz gezindiğimiz web sitelerinde belirli araçlar yardımı ile kayıt altına alınır. Bugün Google'da neler aradım, hangi sitelere baktım, hangi sitelerde bir dakikadan fazla zaman geçirdim hangilerinden hemen çıktım gibi veriler internet kullanıcıları olarak bizlerin dijital beden dili analizini oluşturmaktadır. Bu konuda analiz yapabileceğimiz birçok araç bulunmakta fakat dijital beden dilini sadece analiz yaparak dijital pazarlamada kullanamayız. Analiz yapmak her ne kadar önemli olsa da dijital beden dilini anlamanın yolu doğru yorumlamayı yapabilmektir.
Dijital Beden Dili Dijital Pazarlamada nasıl bir silah olarak kullanılır?
Biraz önce bahsettiğim gibi her hareketimiz dijital ortamda bir veri olarak saklanıyor ve işleniyor. Bu veriler aslında birer hazine gibi sahiplerini bekliyor. Hazinenin büyüklüğü iştahınızı kabartabilir fakat hepsine saldırmanız hiçbir şey alamayacağınız anlamına gelir. Öncelikli olarak bu hazineden sizin işinizi görecek kısmı almaya odaklanmalısınız. Hedefiniz, hedef kitleniz nedir bunları net bir şekilde saptamalısınız. O zaman bir şeyler daha da şekillenecektir. Hayatında hiç kitap okumamış bir adama Harari’nin kitaplarını satamayacağınız gibi, internetten sürekli kitap siparişi veren birisine de 5 kavanoz balı 100 liradan satamazsınız. Dijital Pazarlamada Dijital Beden Dilinden verimli bir şekilde yararlanmak istiyorsanız eğer veri analiz araçlarını çok iyi kullanmanız gerekmektedir. Analizlere doğru yorumu yapmak ise bu işin silah kısmıdır. Analizi namluya yerleştirilmiş bir kurşun olarak düşünün, yorumlamayı da hedefe nişan almak olarak düşünün. Artık sadece tetiği çekmek kaldı. Eğer doğru yorumlamayı yaparsanız hedefi 12'den vurmanız içten bile değildir. Eğer yanlış yorumlama yaparsanız o zaman ıskalarsınız. Yorumlarınız konusunda mutlaka açık görüşlü olun ve arkadaşlarınızla analiz ve yorumlarınızı tartışın.
Umarım bu paylaşım sizlere bir fikir vermiştir. Şu an aklıma gelen bir soruyla bu yazının devamını beraber getirelim istiyorum.
“Sizce Instagram’da her gün araba içerisinden hikaye atan kullanıcıların analizi hangi araçlarla süzülebilir ve bu kullanıcılara nasıl ürünler reklamlanabilir?”
Yorum kısmına bırakacağınız düşünceleriniz üzerine konuşabiliriz.